6 Ocak 2013 Pazar

Sorumlu Vatandaslik, Agir Kapitalizm ve Yilbasi kutlamalari uzerine6

Dunya nufusu artiyor.. toplumlar kalabaliklasiyor fakat bireyler bunun aksine yalnizlasiyor.  Ideolojilerin icleri bosaliyor , bosaltiliyor. Metaa ya olan ilgi asiri sekilde artiyor ve insani maddeler ve sahip olduklarimiz esir aliyor. hatta cogu zaman insan oldugumuzu unutuveriyoruz. Gecenlerde Medya takipte ceviri yaparken boyle bir haber dustu onume soyle diyordu " Akilli telefonlar" insanlardaki empati duygularini azaltiyor, evet gercekten dogru. Ama keske problemlerimiz bunla sinirli kalsa..ama degil. Degismesi gereken, degistirmemiz gereken koca bir dunya var. Ustelik bunu yaparken de sagduyulu , insancil , bariscil  ve " dual" olmak cok onemli.  Ulus devletin  1940'lara olusmaya baslayan Ulus-devlet, tek bayrak ve dil catisinin 90 yillara gelindiginde yok olmasi   ( ki bu yok olmayi, artan sanayilesme ve teknoloji ve bilgi toplumu hazirladi )  , milletlerin, birbiri ile kaynasmasina sebeb oldu. Tabi ki bu kaynasma , tum toplumlarda meydana gelmedi. Ayni cografyada yer alan ulkeler hatta komsular bile birbirlerinden farkli bir tarihsel gecmise sahip oldular.  Ornegin Azeriler, Sovyetler Birliginden ayrildi ve bunun etkisi ile uzun yillar ana dil olarak Rusca konustular. Su an anadili Azerice olan Azerbaycanda Halkin yuzde 80' i cok iyi seviyede Rusca bilmektedir. ( Ser gibi gozuktu ama hayirmis, Turkler ingilizce dil okullarina 2000'li yillarda gitmeye basladilar .)


Avrupa, disardan bakildiginda, parcalanmis, ayri ayri , ozerk ya da federal yonetimler gibi gozukse de, aslinda bir cok Avrupa ulkesi kendi icinde dilsel, kulturel, kuralsal ve tarihi bir baga sahip.  Bir cok bakimdan bu bag, Turkler arasinda Cumhuriyet tarihinden beri olusan bagdan cok daha guclu.  Bu bagi anlamak icin, size " kavramlarin ve konseptlerin"  bir duyguyu ifade etmede, bir gercegi anlatmada" ne kadar farkli anlamlara gelebilecegini belirtmek isterim.  Bu noktada somut ornekler vererek konuyu aydinlatmak isterim. Amacim anlattiklarimla sizi ikna etmek degil, sadece bilmediginiz ya da ogrenmekten kacindiginiz bazi gercekleri soylemektir.  Sorumlu vatandaslik kavramini duymussunuzdur , Ingilizcede " responsible citizen ya da citizen in charge "  diye gecer.  Bu kisaca su demektir:  Devlet , buyuk ve guclu bir mekanizma olmasina ragmen, aslinda her yere yetisemez yani devlet bir ahtapot degildir ve bazi konularda o ulkenin vatandasinin sorumluluk almasi gerekir.  Bu birinci boyutu. 2. boyutu ise, bir devlete ve millete bagli, kendisini vatandas olarak tanimlayan kimse, devlet kendisine bazi uyarilarda bulunmadan ve birseyleri hatirlatmadan, kendisi gorevini ifa etmesi gerekir. Basit ornekle aciklarsak,  Fatura geldiginde gununde yatirmasi, Maasi eksik yattiginda karsi tarafi dava etmesi, vergi kacirmamasi vergi vermesi, kacak elektrik kullanmayip, faturasina ne geldiyse onu odemesi.  Bu , sorumlu vatandasligin ilk basamagidir. 2. Basamakta ise daha agir mesuliyetler gerekebilir fakat bunlarin o kisiye agir gelmemesi lazim, cunku kisi, bu ulkede dogmustur ve bu dili konusmaktadir.  2. basamakta ise , ornegin Oy kullanimi vardir. Vatandas , her yil oyu nasil kullanirim diye devleti soru yagmuruna tutup rahatsiz edemez ( oy sistemi degisse bile ) Devlet cok buyuk bir degisiklik yapmadigi surece secimler sabah baslar ve aksam biter, sandiklar kapanir.  Sorumlu vatandas " Kahvaltimi yaparim Tv mi izlerim sonra kullanirim" demez, dememeli. Aksine, sabahin erken saatinde oyunu kullanmali.  Demokrasilerde , hukumetlerin en cok dusundugu sey, secimlerdeki katilim oranlaridir. ( Ornegin gecen secimlerde Turkiyede katilim orani iyi idi )



3. Basamak ta ise Sorumli vatandasin " Temsili " yani haraketleri, davranislar vb gelir.  Yurtdisinda yasamanin vermis oldugu tecrube ile soyleyebilirim ki, Bir turk yabanci olan bir kisi ile dialoga girdiginde iki kisi ingilizceyi cok iyi bilse dahi, kisiler arasinda on yargilar olusacaktir.  Temsil iki turlu olur ; 1 - Yurtici temsil , 2- yurtdisi temsil  ... Birey kendini sadece yurtdisinda temsil etmez, yurtici de onun icin vazgecilmez bir alandir.  Toplum icinde nasil davranacagi, kadinlarla iliskisi, patronu ile iliskisi, cevresi ile iliskisi , onu " birey" yapar ve saygi duyulan bir varlik haline getirir.  Turkiye ile ilgili bir kac ornek vermek yerinde olur sanirim;

Dinin metafizik bir olusum oldugunu varsayarsak, soyle diyebilirz, Din, bir toplumdaki asiri davranislari tetiklemede her zaman basarili degildir ya da bireyin davranislarinin sebebi onun su ya da bu dine mensup olmasi ile alakali degildir.  Cogu Turk erkekleri , Sokakta , durakta gordukleri kizlara yiyecekmis gibi bakar, sasirirlar, gece yalniz yuruyen kizlarin peslerine takilir ya da bir kizin rizasi olmadan onu opmeye calisir.  Ben bu davranislari " primitf " bulurum ve insanlikla baglantisi oldugunu dusunmem.
Toplumdaki insanlar o kadar cesitlidir ki, Ornegin Romenler Ortadoksturlar , kiliseye giderler, kilisenin onunden gecerken hac cikarirlar.  Gercek su ki ne olursa olsunlar, din belirleyici degil. Romanyada duraklarda bir kiza dikkatli bakan bir tane erkek gormedim. Kaldi ki , Romen kizlari bence dunyanin en guzel kizlari olmasina ragmen.  Bu insanlar kendilerini frenlemeyi ogrenmisler ise siz de frenleyebilirsiniz. Hersey sizde bitiyor. Dunyadaki tum kizlarin " narin, aska ihtiyaci olan, ovulmeyi seven" cinsler oldugu gercegini kabul edip kafaniza sokarsaniz, tum dunyayi da gezseniz , onlara karsi olan davranislariniz degismeyecektir .

Agir kapitalizm, insanlardaki acik sevgi gosterilerini ortadan kaldirmis olabilir, fakat cogu toplum hatta Sovyetler den ayrilan 8-10 milyon nufuslu ulkelerdeki saygi inanilmaz.  Otobuslerde , tum gencler yasli insanlara yer veriyorlar hem de onlara soyletmeden, Turkiyede yasli teyze " yeni nesil cok kotu" nutuklari attiktan sonra genclerimiz yer veriyorlar hem de soylene soylene (!)

IPAD imiz, Pc'lerimiz, Mp3 umuz, playstation umuz. Tv imiz hatta ucak biletlerimiz bile var .  Ama bu bizi ne kadar insancil yapiyor? Ornegin IPAD ten ya da Kindle dan sabahlari internete baglandigimizda , dunyadaki ac evsiz cocuklara bir yardimimiz dokunuyor mu ? Ayni ekrandan gazete okudugumuzda, " hadi bu ulkenin degisecegi yok, once kendimi degistireyim, radikal degisikler yapayim" diyormuyuz?

Ornegin Couchsurfing den tanistigimiz ve evimizde misafir ettigimiz Ermeni bir erkege ya da kiza, cok iyi misafir perver olduktan sonra , evden gittikten sonra arkasindan " ya biliyodum bunun boyle olacagini , tarihte e boyle idiler " mii diyor arkasindan konusup iki yuzluluk mu yapiyoruz?  ne kadar yazik..

Son olarak Yilbasi  Noel kutlamalarindan bahsedecegim kisaca. Agaca cikan ve ustunu cikarip ciplak olarak yilbasini kutlayan bir Turk genci, sarhos bunu cok eglendigi icin mi ? yoksa gosteris yapmak icin mi yapiyor?

Ya da Almanlarin, ceklerin, romenlerin, slovaklarin, italyanlarin Noeli agaca cirilciplak cikararak boyle kutladigini mi duymus ?  cok ilginc, bence bu kisi moron ( retarded)
Bunun yanisira, Belediyeler Noel kutlamasi icin alan hazirlayamaz , belediyelerin gorevi " vatandasin" evlerinin onundeki copleri temizlemektir .  Turkler, bu yilbasinda , yine ickiyi kacirdi, saldirdi, oldurmeye teseppus etti , kizlara sarkti, yani gectigimiz yila gore birsey degismedi, ve bu kafayla giderlerse degismez. AB de Turkleri " aaa sislide, nisantasinda noel kutlamis turkler hadi sunlari AB'ya alalim" demezler. Isterseniz  yilin 365 gunu aksamdan kalma  ( hangover) ol , bu birseyi degistirmez. Eger vatandas yaya yolundan gecerken, surucu olarak durmuyorsan , saygi gostermiyorsan , yuksek sesle bagirip yolculari rahatsiz ediyorsan, ve buna da " ama avrupada yuksek sesle bagiriyorlar, siz ozgur degilsiniz " kilifini uyduruyorsaniz, size uzun bir avrupa turu tavsiye ediyorum, cunku oyle birsey yok.  Rusyada Baskan PUTIN, sokaklarda 12.den sonra icki satilmasini yasakladi. Hollanda, yabancilara mariuhanna, hashas satilmasi konularina sinirlama getirdi.  Romanyada caddede " icki" sisesi ile yakalanirsan polisler seni  aninda durdurur ve para cezasini yersin ve akillanirsin.

Kisacasi " Insan olmak, kendi olmak, orjinal olmak, digergam olmak , saygili olmak" en buyuk erdemdir.
Seneca nin unlu bir sozu ile bitirmek istiyorum  soyle demis Seneca ;
Aza sahip olan değil, çok isteyen fakirdir." 

 Mutlu YILLAR

FURKAN ARISOY
ISTANBUL 
6 OCAK 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder