18 Nisan 2012 Çarşamba

Varis Oncesi Gonulluluk Egitimi Ankara

Merhabalar,
Uzun bir maratonun son halkasi olan Varis oncesi egitiminin bitmesine artik saatler kaldi. Gunler hizlica gecip gitti. Istanbuldan Ankaraya geldik, ve geldigimiz gun burada birbirinden iyi , guzel insanlarla karsilastik ve tanistik. Hepsinin hedefi ayniydi. Hepsi Eylem 2.0 ile Yurtdisindaki bir ulkeye Evs yapmaya gidiyordu. Ama buradaki varis oncesi egitiminin de mutlaka bir amaci olmaliydi. Yoksa neden insanlar rahat yerlerinen kalkip, hic bir neden yok iken ankaraya gelsinler...Size egitimcilerimizden bahsedeyim biraz.  Musa bey, Matematikci yani asil alani o. Onur hanim ise Uluslararasi iliskiler mezunu. Her ikisi  de cok acik fikirli insanlar, Yani anlattiklarini karsi tarafa iyi satan kisiler. Onur hanim Stk egitimleri disindan bir de Oyuncak sirketine sahipmis. Bu arada  Musa bey ' in  annesi Lubnanliymis babasi ise Izmirli. Melez yani anlayacaginiz.
Egitim , ilk gunden beri karsilikli katilim ile gerceklesiyor. Yani salt egitimcilerin anlattiklarini dinlemiyor ayni zamanda interaktif sekilde katiliyor, oyunlar oynuyor hikayeler yaziyoruz ve bundan da cok buyuk zevk aliyoruz. Arada bunaldigimizda kahve aralari harika, bu arada hem biraz atistiriyoruz hem hava aliyor hem de arkadaslarla espiriler yapip  guluyoruz. Herkes, bu egitimde kendini bir sekilde on plana cikardi. Ornegin Abdullah, kirikkaleli ve cok merakli, zirt pirt soru sormakla mesgul. Hakan , icimizdeki en komigi. Ne dese millet guluyor komik yuzlu bir cocuk, ( ama bana araci olacak o da ayri mesele )
Emir, Fotografcimiz. Ona birakin aksama kadar fotograf ceksin. Cok da iyi cekiyor hakkini vermek lazim. Ozlem sozunu sakinmayan bir arkadasimiz. Bugun kullandigi ifadeler bizi guldurdu :-)
Bu egitimde Gonulluluge dair herseyi konustuk, konusulmayan bir sey kalmadi. Ozetleyeyim : Projelerimizin ne oldugundan, karsilasacagimiz zorluklara, kriz yonetimine, catismalara, Youthpass a kadar herseyi konustuk. Yarin ise Valiz hazirlama konulu bir oturum olacak. Daha sonra herkes evli evline koylu koyune.
Burada kazandiklarimiz paha bicilemez (priceless ) Yani, arkadasliklarimiz, egitmenler ile olan iliskilerimiz, ha bu arada  Otelin yemekleri de cok guzeldi, ben sahsen begendim. Burda bol bol yiyelim cunku Romanyada bu kadar yiyemeyebilirz :-) Donus biletlerimiz alindi. Yarin Istanbula donus var. Ankara buyuk bir il. Gezilecek cok yeri vardir muhakak. Ama biz dun aksam " pasaj" adli bir yere gittik. Orada 45 dakika kadar birseyler ictik. Daha sonra yuruduk ama ne yurume! Yaklasik 1.5 km yurudugumu hatirliyorum. Ayaklarima kara sular indi.
Ama bu tatli bir yorgunluk, cunku arkadaslarla vakit gecirmek paha bicilmez ;)
Son Oturumda erkekler ile kizlari ayirdilar ve daha gizli sakli konular konusuldu ama size burda bilgi vermeyecegim :-)
Ner neyse yazacak cok sey var ama uzun yazarsam okumazsiniz belki ben kisa tutuyorum. Ismini unuttugum arkadaslardan ozur dileyerek yazima son veriyorum.

Sevgiyle Kalin,

FURKAN ARISOY
18 Nisan 2012
Carsamba
Cankaya/ANKARA

15 Nisan 2012 Pazar

Rejim Üniversitelerinin Ahlaksız Teklifi


Geçen gün bir mesaj gönderen bir site okuru bir noktada (nereden duymuşsa) benim lisans ve sonrasında sadece yurtdışında eğitim gördüğümü ifade etmiş. Doğru değil. Lisans eğitimimi Türkiye’de aldım, ondan sonra yurtdışına çıktım. Şimdiki aklım olsa lisans eğitimim (ve mümkün olsa daha öncesi) için de kesinlikle yurtdışına çıkmak isterdim ayrı konu… Ama bu mesaj vesilesiyle, diplomamı aldığım gün aklıma geldi.

Mezun olduğumuzda hepimize mezuniyet belgesi gibi bir şey vermişlerdi. Yüksek lisans başvurularında o belgeyi kullanmıştım, zira diplomaların hazırlanması nedense bir iki sene sürmüştü. Ancak ben bu sürecin ardından birkaç sene daha okula uğramamış ve neden sonraTürkiye seyahatlerimden birinde fakülteye giderek diplomamı almak istemiştim. O gün gerekli bütün işlemleri tamamladıktan sonra, öğrenci işlerindeki memurlar diplomamı vermeden önce, son olarak, yemin etmem gerektiğini söylediler. Şöyle ki, ofisteki dolaplardan birinin üzerine bantla bir yemin metni yapıştırmışlar. Bir elini havaya kaldıracaksın ve eğitimin süresince öğrendiklerini (özetle) Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı gelecek şekillerde kullanmayacağına dair yemin edeceksin! Bu şekilde biat etmen karşılığında da sana diplomanı verecekler!
Ne kadar belli ettim bilmiyorum, ama kayıtsız ifadelerle benden böyle bir talepte bulunan bezgin suratlı devlet memuresini ve dolaba yapıştırılmış o metni görünce tepem attı. O öfkeyle bir elimi havaya kaldırıp ilgili metni çok ama çok hızlı bir şekilde ve malum yerlere geldiğimde kelimeleri hepten yuvarlayarak okudum. Sonra da diplomamı memurenin elinden aldığım gibi oradan ayrıldım.
Kendine zerre kadar saygısı olan bir insanın hangi düşünceden olursa olsun böylesine ahlaksız bir teklife tepkisiz kalabileceğini düşünemiyorum. Şöyle ki, hem tanımı gereği farklı perspektiflerin birbirleri ile olan ilişkileri üzerine bina edilmiş olan ve ancak bu şekilde gelişebilen siyaset bilimi, ekonomi, felsefeya da sosyoloji gibi branşlarda eğitim sunacaksın, hem de bu eğitimi verdiğin insanlardan tek bir şekilde düşünmelerini, tek bir ideolojiye sadık kalmalarını bekleyeceksin! Dahası, mezunlarından sadece bugünlerini değil, geleceklerini de bağlamalarını isteyecek, yani ömürleri boyunca düşüncelerini değiştirmemelerini, aynı sabit fikir ile beyinlerini zincirlemelerini talep edeceksin! Ve bu düşünce de, öleli 70 yıldan fazla olmuş, söz konusu alanların hiçbirinde formal bir eğitimi olmayan, (yıllardır halka söylediğin yalanların aksine) düşünceleri Edirne’nin ötesinde hiçbir yerde ciddiye bile alınmayan eski İttihatçı bir devrimci askerin düşünceleri olacak!
Küstahça, “Elini kaldır, bağlılık yeminini et, yoksa diplomanı vermem!” diyeceksin. Ama böyle yaparak aslında nasıl da ağzından çıkan söze saygısı olmayan, karaktersiz, kaypak bir insan tipolojisi üretmekte olduğunu da umursamayacaksın.
Bütün bunlar, “Bana ruhunu sat” demekten başka hiçbir anlama gelmez.
Serdar KAYA
4 EYLUL 2009

j

14 Nisan 2012 Cumartesi

Akare Istanbul Yurtdisi Egitim Fuari ve Cekilisler

Merhaba,
Bugun sizlere Akare yurtdisi egitim fuarindan bahsedecegim. Bugun ordaydim. Cok komik seyler de oldu. Ama genel olarak iyi gectigini soyleyebilirim. Once sizlere iyi yanlarini aciklayarak baslayacagim. 10larda Ogretim kurumu yani universiteler oradaydi bugun, Hangi birini sayayim size, Kansas Universitesi, Cambridge, London school of economics ve daha bir coklar burdaydi. Hepsiyle saatlerce ingilizce konustum, Hem ingilizceyi hatirlamis oldum ( Ki, unuttugum soylenemez cunku surekli yabanci arkadaslarla muhabbet ediyorum :-) )  Ayni zamanda Dil okullari ordaydi . Ornegin Cambridge dil okulu, Atlas dil okullari British council oradaydi. Aiesc oradaydi. yani Universite mezunlari icin staj programlari ve tabi ki Internship leri ve Burs programlari da cabasi yani egitime ait, egitimle ilgili her turlu  sey bugun oradaydi. Aslinda cogu benim gectigim surecler, bundan dolayi hic bir programa yabanci degildim hepsine asinalik vardi. Gelelim sasirdigim ve elestirdigim konular ;
Programa internetten kayit yaptirirken, bana ilk 150 li kisi arasindan cekilis yapilacagini ve oduller verilecegini soylediler, sanirim herkese oyle soylediler. Bundan dolayi evden saat 9 da ciktim ve 10: 30 da fuar alanina vardim. onumde sadece bir bay vardi. Yani ben 2. idim ve tabi ki ilk 150'nin icinde idim. Merakla bekledik ve sonunda saat 12.00 de bizi iceri aldilar. Fuar alanini gezmeye basladik ve saat 1 oldu.  Bu saat, cekilis vakti idi. Isimler okundu ve benim adim yoktu, sasirdim ve biraz hayal kirikligi oldu bende. Takip eden 1 saat icinde fuari gezmeye devam ettim. Saat 2 oldu ve cekilis yapildi. Ayrica cekilis sonuclarinin duvara yansitilmamasi da organizasyonun bir eksigi idi.
Bu arada gunun en guzel ani, Pittsburg Universitesi  Aktivite koordinatoru sayin  Rob Mucklo ile yaptigim ve 20 dk. suren muhabbetimdi. Rob, cok samimi ve cana yakin bir insan.  Uzun uzun konustuk . Kendisi beni onun universitesinde okumaya davet etti. Pittsburgun cok iyi bir sehir oldugunu soyledi. Bir de supriz bir soru sordum. En cok hangi Amerikali sarkiciyi seversin diye sordum. En cok Britney Spears'i severim  dedi :-)  Hangi sarkisi dedim, sanirim " Gimme more" u en cok seviyorum dedi. Gulustuk. Tanistigima memnun oldugumu soyledim.
Oradan ayrildim. Bu arada 2  guzel, cana yakin arkadasla tanistim. Bugra ve Yasin. Her ikisi de Capa Tip 2. sinif ogrencisi. Onlarla uzun uzadiya sohbet ettik. Fuar boyunca hep beraberdik. Bir ara susuzluktan gebermek uzereyken. Sok' a gittik ve ben buyuk bir su aldim.
Geri donduk... 3 cekilis daha yapildi. Bizim isimlerimiz yine yoktu. Neyse Saglik olsun, ben kendi paramla IPAD alirim evelallah :-)

Sizlere bu tip fuarlara gitmenizi ve kendinizi gelistirmenizi  tavsiye ediyor ve Istanbula inanilmaz bir nisan yagmuru  yagdini belirtmek isterim ve yazima son veriyorum.

Sevgiyle kalin,

Furkan Arisoy
14.04.2012
Saturday

6 Nisan 2012 Cuma

Manele, Varis Oncesi Egitim ve Nihayet Romanya

Iyi gunler herkese,
Bu yazimla Blog gundemini sarsacagim herhalde yine. 3 ana baslik sectim yazim icin, Bunlar > Manele ya da diger adiyla Romenlerin meshur Gpsy muzigi, Ankarada gerceklesecek olan Varis oncesi egitimi ve Romanya yani ana destinasyon.
Oncelikle, bu yaziyi yazarken, keyifle kulakligimla Manele dinledigimi belirtmeden edemeyecegim. Manele, ya da Romencede manea, Romen Gypsy halkinin soyledigi ve kendine has melodisi olan, genelde belli basla calgilarla calinan ornegin Akerdion vs. Ritme dayali bir muzik cesidir.  Manele de yerinde durma sansiniz yok. Muhtemelen muzik calmaya baslayinca, yerinizden kalkar dans etmeye baslarsiniz. Manele ikiye ayrili, Klasik ve modern Manele. Klasik Manele, Turk kokenlidir. Turkiyedeki calga muziklerine cok benzer. Modern manele ise Roman muziginin agirlikta oldugu ve bir miktar Turk esintilerinin de oldugu muzik cesidir. Manele, Tum balkan ulkelerinde var olan bir muzik cesididir. Yani , eger Bulgaristana gittiginizde ya da Sirbistana gittiginizde ayni ya da benzer ritimleri bulursaniz sasirmayin. Ornegin romen unlu Manele sarkicisi Adrian Minune ( Copil )
Muzigini bir parca da olsa Turkiyeden almis.
Manelenin en buyuk ozelligi , onceleri sossuz olup, gunumuzde modern manelede sarki sozleri olmasidir. Bu bilgiyi siz manele muzigini merak edenler icin verdim. Umarim yararlanmissinizdir.
Gonulluluk yaklasiyor. 16 ile 19 nisan arasinda Ankaraada Dedeman otelde toplaniyoruz. Burada yaklasik 3 gun bir varis-oncesi egitimi alacagiz. Bu arada Ibrahim demirel ve Koordinatorumuz Nurcan battaloglu ile tanisma firsatimiz olacak. Sorulacak cok sey var, bir soru listesi yapmam lazim, tabi ki Bilgiyasarimi yanima almam lazim arkadaslarla iletisimi koparmamak icin :-)
Ankaradadan geldikten sonra artik, cantalari, valizleri , giysileri ve hediyeleri paketlemenin vakti gelmis olacak. Ha bu arada, 2 gun once Sercanla Vize basvurumuzu yaptik. Tahminen 20 is gunu icinde Vizemiz cikacak. Onun icin bir ara Etilere gitmek lazim . Alinacak ucak biletine gore de Romanyaya ne zaman gidecegimiz kesinlesecek. Mayisin 5 i gibi en gec orda olmayi planliyoruz. Simdilik bu kadae yazacaklarim. Siz sevgili blogseverler, eger sorunuz olursa, cekinmeyin yazin.


O zi placuta,
Furkan Arisoy
06.04.2012
Vineri





4 Nisan 2012 Çarşamba

Yehova'nın Şahitleri


Yehova'nın ŞahitleriYehova'ya inanırlar. Kutsal Kitap'ta Yehova isminin binlerce kez geçtiğine ve bunun Tanrı'nın özel ismi olduğuna inanırlar. Dünya çapında 7 milyona yakın inananı olan bir topluluktur ve dünyada 236 ülkede faaliyetlerini sürdürmektedir.[kaynak belirtilmeli]Hıristiyan alemi tarafından ayrı bir inanç olarak görülür. [kaynak belirtilmeli]İncil'i gerçek anlamda hayatlarında uygularlar.[kaynak belirtilmeli] İsa'ya inanırlar. Gerçek dini bugünkü Hıristiyan aleminin değil, İ.S. 1. yüzyıldaki Hıristiyanların uyguladığına inanır ve buna bağlı kalırlar. İncil'in oriantalistik özelliğine inanırlar. Ahiret inançları kuvvetlidir. Gerçek dinin bir tane olduğuna, bunun hangi din olduğununun ise Kutsal Kitap'ta (Tevrat, Zebur, İncil) belirtildiğine inanırlar.
İnanç olarak askerlik yapmazlar, savaşa katılmazlar, siyasete karışmazlar ve kan nakli yaptırmazlar. Dünyadaki sorunların ancak Tanrı'nın gökteki Krallığı (yönetimi) tarafından çözüleceğine inanırlar.
Yeryüzünde yaşayan kötü insanların kıyamette yok olmayacağına, Yehova ve Göklerin Krallığı'nin tek sahibi İsa Mesih tarafından yeri iyi insanlara ebediyen cennet olarak verileceğine inanırlar. Yalnızca Cennet inancı vardır. Ateşli bir cehennem azabı öğretisine inanmazlar. Bunun yerine Tanrı adaletini kötü yürekli kişileri ebediyen yok ederek göstereceğine inanırlar. Ölümü kötüye bir ceza olarak kabul ederler. Bu anlamda tekrar dirilme inançlari vardir fakat dirilecek olanlar bu dünyanın cennete dönüşmüş halinde yaşayacaktır. Yani cennete kavusamama ebediyen ölüm halinin devamını ifade etmektedir.

Jehovah's Witnesses is a millenarian restorationist Christian denomination with nontrinitarian beliefs distinct from mainstreamChristianity.[2] The religion reports worldwide membership of over 7.65 million adherents involved in evangelism,[3] convention attendance of over 12 million, and annual Memorial attendance of over 19.3 million.[4][5] They are directed by the Governing Body of Jehovah's Witnesses, a group of elders in Brooklyn, New York, that establishes and controls all doctrines.[6][7][8] Jehovah's Witnesses' beliefs are based on their interpretations of the Bible, with a preference for their own translation, the New World Translation of the Holy Scriptures.[9]They believe that the destruction of the present world system at Armageddon is imminent, and that the establishment of God's kingdomon earth is the only solution for all problems faced by humankind.[10]
The group emerged from the Bible Student movement—founded in the late 1870s by Charles Taze Russell with the formation of Zion's Watch Tower Tract Society—with significant organizational and doctrinal changes under the leadership of Joseph Franklin Rutherford.[11][12] The name Jehovah's witnesses, based on Isaiah 43:10–12,[13] was adopted in 1931 to clearly distinguish themselves from other Bible Student groups.[14][15]
Jehovah's Witnesses are best known for their door-to-door preaching, distributing literature such as The Watchtower and Awake!, and refusing military service and blood transfusions. They consider use of the name Jehovah vital for proper worship. They rejectTrinitarianisminherent immortality of the soul, and hellfire, which they consider to be unscriptural doctrines. They do not observeChristmasEasterbirthdays, or other holidays and customs they consider to have pagan origins incompatible with Christianity. Adherents commonly refer to their body of beliefs as "the truth" and consider themselves to be "in the truth".[16] Jehovah's Witnesses consider secular society to be morally corrupt and under the influence of Satan, and limit their social interaction with non-Witnesses.
Congregational disciplinary actions include disfellowshipping, their term for formal expulsion and shunning. Members who formally leave are considered disassociated and are also shunned. Disfellowshipped and disassociated members may eventually be reinstated if they request it.
The religion's position regarding conscientious objection to military service and refusal to salute national flags has brought it into conflict with some governments. Consequently, Jehovah's Witnesses have been persecuted and their activities are banned or restricted in some countries. Persistent legal challenges by Jehovah's Witnesses have influenced legislation related to civil rights in various countries.

Furkan Arisoy
04.04.2012
Wednesday